- kış mevsimi
- n. wintertide
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
kış günü — is. Kış mevsimi Bir kış günüydü ama şıkır şıkır güneşli bir kış günüydü. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
kış dönemi — is. Kış mevsimi … Çağatay Osmanlı Sözlük
HENGÂM-I ŞİTA — Kış mevsimi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MEVSİM-İ ŞİTÂ — Kış mevsimi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
FASL-I ŞİTÂ — Kış mevsimi FASL I ZAMANIN SAHİFE İ S Geçmiş, şimdiki ve gelecek zaman. * Asr ı saadetten evvelki devir, Asr ı saadet ve ondan sonraki zamanlar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
mevsim — is., Ar. mevsim 1) Yılın, güneşten ısı, ışık alma süresi ve dolayısıyla iklim şartları bakımından farklılık gösteren dört bölümünden her biri, sezon Bütün bir mevsim vur patlasın çal oynasın, eğlenildi. S. F. Abasıyanık 2) Bazı atmosfer… … Çağatay Osmanlı Sözlük
KÂNUN — Ocak. Ateş yanan yer. Zaman. * Kış mevsimi. * Sakil, ağır adam. * Kış mevsiminin ilk iki ayı. * Mangal. Soba … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ZEMİSTAN — f. Kış. Kış mevsimi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEŞETTİ — (Şitâ. dan) Kışlama. Kış mevsimi boyunca bir yerde oturma. Kışı geçirme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ŞİTA — Kış. Senenin soğuk mevsimi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
literature — /lit euhr euh cheuhr, choor , li treuh /, n. 1. writings in which expression and form, in connection with ideas of permanent and universal interest, are characteristic or essential features, as poetry, novels, history, biography, and essays. 2.… … Universalium